28 Ağustos 2011 Pazar

beyaz lahana ibrahim saraçoğlu

Anasayfa // Prof Dr İbrahim Saraçoğlu // DR.İBRAHİM SARAÇOĞLU BEYAZ LAHANANIN FAYDALARI ve LAHANA KÜRÜ

DR.İBRAHİM SARAÇOĞLU BEYAZ LAHANANIN FAYDALARI ve LAHANA KÜRÜ

Beyaz lahanının faydaları ; Enerji veren, vücuttaki toksinleri atan, bağırsak kanserini önleyen, düşük kalorili beyaz lahan kürü, bahar yorgunluğundan kurtulmak açısından son derece yararlı.
Bunun yanı sıra uzmanlar, baharın güzelliklerini kaçırmamak için özellikle bitkisek kürlerin, sebze ağırlıklı beslenmenin ve egzersiz yapmanın önemli olduğunu vurguluyorlar.
Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, baharın, sağlıklı beslenerek ve birtakım kürler uygulayarak oldukça rahat atlatılabileceğini söylüyor.
Saraçoğlu, "Beyaz lahananın toksin atıcı ve arındırıcı bir özelliği var. Besinler ve soluduğumuz hava üzerinden aldığımız toksinler protein özelliklidir. Protein özellikli olmaları, bu toksinlerin yağda çözülmeleri anlamına gekir ki, bu da vücudumuzun yağ dokusunda depolanmalarına sebep olur" diyor.
Ayrıca, böbrek, karaciğer, akciğer bu tür toksinlerin depolandığı organlarımız arasında gelir. Bu toksinler suda çözülmediklerinden, idrar ve terleme yoluyla atılmaları söz konusu değil. İşte, bu noktada beyaz lahana kürü mükemmel bir çözüm getiriyor.
Bu sayede toksinler, idrar ve terleme yoluyla vücudumuzdan atılırlar. Beyaz lahana kürünü uygulayanlar daha üçüncü ve dördüncü günde, yağlı yağlı terlediklerini hissedeceklerdir. Bu durum vücutlarından toksinlerin atıldığını gösterir.
Bu kürü uygulayanlar, aynı zamanda dengeli ve sağlıklı bir zayıflama kürü de uygulamış olurlar.
Bahar yorgunluğunun Türkiye’de olduğu gibi dünyada da yaygın olduğunu söyleyen Saraçoğlusözlerini şöyle sürdürdü,
"Doğa, bahar mevsimine girerken yeniden uyanışını, filizlenerek, çiçek açarak adeta bir dirilişin canlılığını, dinamik bir tazeliği ve dinçliği sergiliyor. Doğa böylesine uyanırken, insanların önemli bir çoğunluğu üstelik tam bu dönemlerde yorgunluktan, halsizlikten, isteksizlikten ve ruhsal olarak da daha hassas olduklarından şikayetçiler."
Saraçoğlu ayrıca, "Bu şikayetlerini de 'bahar yorgunluğu'na bağlıyorlar. İnsanlar kış dönemlerinde daha fazla yağ ve şeker tükettiklerinden, hem sağlıksız beslenirler hem de kilo alırlar. Vücutta toksin birikiminin en fazla olduğu dönemler genelde kış aylarıdır. Çünkü, bu aylarda, yanan kalorifer ve sobaların atmosfere verdiği zehirli (toksin) gazları da solumaktayız" diyor.
LAHANA KÜRÜ NASIL YAPILIR ?

Kaynamakta olan yarım litre suda 6- 7 adet beyaz lahana yaprağını, 10 dakika ağzı kapalı olarak hafif ateşte pişirin.
•Sabah ve akşam olmak üzere aç ve tok karına birer su bardağı için. Bu işleme toplam 5 gün devam edin.
•Bu kürü 5 gün uyguladıktan sonra 3 gün ara verin ve tekrar 5 gün uygulayın. Böylece 10 günlük kür tamamlanmış olur.
•Toksin atıcı ve bağırsak kanserini önleyici bu 10 günlük kürü, 1 yıl boyunca 3 ya da 4 kez yapmak en doğrusudur.
•10 günlük kür için kesinlikle ihtiyacınız olan miktarı bir defada değil, her gün taze olarak hazırlayın.
•Kan dolaşımını düzenlemek amaçlı kullanımda 3-4 adet beyaz lahana yaprağı, kaynamakta olan yarım litre suya atılır ve hafif ateşte ağzı kapalı olarak 15 dakika pişirilir.
Sabah ve akşam aç veya tok karına bir su bardağı içilir. Her 3 günde bir, 3 gün ara verilerek toplam 21 gün içilerek uygulanır. 3 aylık aradan sonra tekrar; her 3 günde bir, 3 gün ara verilerek, toplam 21 gün içilerek ikinci ve son kür tamamlanmış olur.

lahananın faydaları 3


Lahananın mide ve oniki parmak bağırsağı ülseri tedavisinde çok etkili olduğu, bilimsel deneylerle kanıtlanmıştır. Bu tedavi, 4-5 hafta boyunca lahana özsuyu içilerek yapılır. Hasta kişi hafif diyet besini alır ve yemeklerden sonra olmak üzere,gün boyunca toplam 1 litre lahana özsuyu içer. Mide yanması ve mide ağrıları da bu tedavi sayesinde kısa sürede sona erer.

Lahana, meme ve rahim kanserine karşı çok etkilidir. Bununla kalmayıp vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlıyor. Kandaki şeker miktarını düşürüyor. Sarılık ve safra kesesi hastalıklarına ve astıma karşı faydalı olduğu biliniyor.



lahananın faydaları 2

Lahana çiğ olarak tüketildiği gibi çeşitli yemeklerle ve mezelerle de soframızı süsleyen bir bitki. Yemek olarak tüketilmesinin yanıda ayını zamanda son derece yaralı bir besin.

Lahana çiğ olarak yenildiğinde sindirim sistemi rahatsızlıklarına, bağırsak tıkanıklığına, bağırsak tembelliğine, bağırsak kurtlarına iyi gelir.

Lahana: Yaşlanmayı önleyici mineral olarak kabul edilen selenyum sağlıklı bir cilt verir, erkeğin cinsel gücünü artırır.

Sakinleştirici: Havuç ve lahana suyunu karıştırın.

İktidarsızlık: Lahana, brokoli, kıvırcık yapraklı lahana suyu.

Ağrıyan kemikler: Havuç, lahana ve maydanoz karışımının suyu.

Mide asidi: Havuç + salatalık + pancar suyu ya da havuç + lahana + kereviz suyu mideyi yatıştırmaya yardım eder.

Mide ülseri: Lahana ya da patates suyu karıştırılarak içilebilir.Çeşitli hastalıklara karşı direnci arttıran lahana peptik ülseri olanlar için özellikle tavsiye edilen bir sebze. Çiğ lahana suyunun peptik ülserli hastalara iyi geldiği gönüllüler üzerinde yapılan testlerle ortaya çıkarıldı. Çiğ lahananın suyu kadar etkili olmadığını da belirtelim. Lahananın ülsere iyi gelmek dışında pek çok marifeti var. Mide kanseri riskini azaltan lahana içerdiği antioksidanlar nedeniyle akciğer, bağırsak ve cilt kanseri risklerini de azaltıyor. Gebelik sırasında iyi bir folate kaynağı olarak tüketilebilecek lahana, sindirim fizyolojisini düzenleyici özelliği sahip. Haftada 1 kez lahana yemenin bağırsak kanserini azaltıcı etkisi olduğu uzmanlar tarafından söyleniyor. Gaz yapmaması için kimyon ya da rezene gibi gaz giderici baharatlarla birlikte alınması önerilir.

Beyaz lahana ile selilütlere son

Kadınların en büyük kabusu olan selülitler, lahana ile üç haftada sona eriyor. İşte her derde deva bayaz lahananın selülitleri ortadan kaldıracak formülü….
Kadınların en büyük kabusu olan selülitler, lahana ile üç haftada sona eriyor. Ayrıca beyaz lahana yaz aylarında fit olmak isteyenlere kalıcı kilo kaybı yaşatıyor. Vücudu toksinlerden arındırıyor, kolon kanserini önlüyor ve kan şekerini kontrol altında tutmanıza yardımcı oluyor

Bitkilerin kimyasal yapısını inceleyen fitobiyokimya alanında çalışmalar yaparak bitkilerin insan sağlığı üzerindeki etkisini araştıran Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, şimdi de beyaz lahanayla ilgili yayınlarıyla uluslararası arenada ses getirdi. Hiçbir sebze ve meyvede bulunmayan ‘U vitamini’ ve ‘biyoformasyon etkisi’ nedeniyle beyaz lahanayı ‘her derde deva’ olarak niteleyen Prof. Dr. Saraçoğlu, uygulamayla ilgili sorularımızı yanıtladı:

Beyaz lahana kürünün özellikleri nelerdir? Zayıflama ve selülitleri yok etme özelliği bulunan beyaz lahana, aynı zamanda antioksidan olduğundan bağırsak kanserini önleyici gücü var. Kan şekerini düşürme ve dengeleme özelliği var. Kan dolaşımını düzenler, hormonları dengeler. Enfeksiyonlara karşı vücuda direnç kazandırır. Toksin arttırır. Kanser hastalarında kemoterapi ve radyoterapi sonrası takviye oluşturur. Bağırsak mukozasını temizler. Cilde tazelik ve güzellik verir. Toksin atıcı ve kolon kanserini önleyicidir. Beyaz lahana içeriğindeki U vitaminiyle güçlü bir antioksidandır.

Lahana nasıl zayıflatıyor? Beyaz lahana aynı zamanda ‘aquaretik’tir. Yani; bitkiler genelde diüretik olduklarından hem su hem tuz atarken, beyaz lahana tuz dengesini bozmadan sadece su atar. Bu da verilen kiloların kalıcı olmasına yardımcı olur. Menopoz ve regl dönemlerinde değişen hormon dengesizliğine karşı beyaz lahana kürü mükemmel bir takviyedir.

Biyotransformasyon kilo vermeyi hızlandırıyor mu? Dünyada biyotransformasyonu ilk kez açıklayan benim. Bu bir tek beyaz lahana da bulunuyor. Yoğurttan içtiğimiz suya kadar hiçbir yiyeceğimiz saf değil. Bu zehirli maddeler karaciğer, akciğer, böbrekler ve yağ dokusunda depolanır. Bunların suda çözülme özelliği yoktur sadece yağda çözünür (Sadece yağda çözüldüklerinden vücutta depolanırlar). Biriken bu toksinlerin suda çözülme özelliği göstermesine ‘biyotransformasyon’ diyoruz. Yağda çözülen zararlı toksinlere suda çözülme özelliği kazandıran beyaz lahana; biyotransformanyon özelliğiyle terleme, solunum, idrar ve dışkı yolları ile bu zararlı toksinleri dışarı atar.

Meme kanserini önler mi? Amerika’daki ‘Harvard Health Letters’ dergisinde 1994 yılında yayınlanan bir makalede; Asyalı kadınlarda Amerika’da yaşayanlara göre 8 kat daha az meme kanseri görülmesinin nedeni soya fasulyesi olarak açıklandı. Soyada bulunan maddelerin büyük bir kısmı, beyaz lahanada da bulunuyor. Bu da östrojen hormonunu zararsız olan zayıf östrojene dönüştürür. Yapılan klinik çalışmalarda beyaz lahana tüketenlerde kanser oluşumunun gerilediği tespit edildi.

Peki lahana kemoterapi ağrılarını hafifletir mi? Birçok kanser hastası; ameliyatsız veya ameliyat sonrası radyoterapi, kemoterapi veya hormon tedavisi görmektedir. Özellikle radyoterapi veya kemoterapiden sonra hastalar kendilerini yorgun ve halsiz hisseder. Birçoğunda dolaşım bozukluğu şikâyetleri de olur. Radyoterapi veya kemoterapi sonrasında uygulanacak beyaz lahana kürü, vücudu arındırır, oluşan toksinlerin vücuttan atılmasında mükemmel bir yardımcı olur.

TOKSİN ATARAK YENİLENİN
Kaynamakta olan yarım litre suda 5-6 adet beyaz lahana yaprağını parçalamadan, 10 dakika ağzı kapalı olarak hafif ateşte haşlayın. Sabah ve akşam şeklinde günde 2 kez aç veya tok karnına birer su bardağı için. Bu işlemi 5 gün boyunca ve her seferinde yeniden hazırlayarak devam edin. 3 gün ara verip, yeniden 5 günlük bir kür daha uygulayın. 10 günlük kürün bir yıl boyunca 4 kez yapılmasını tavsiye ediyorum. Kürün yapılmaya başlandığı 2. veya 3. gününde vücudunuzun terlediğini ve özellikle yüz kısmında yağlı olduğunu fark edeceksiniz. Endişelenmeyin, bu yağla birlikte toksinleri de attığınızı gösterir. Bu kürü uygularken daha sık banyo veya duş yapmalısınız. Ne kadar çok toksin atarsanız vücudunuz o kadar fazla kendini yeniler.

Kırmızı lahana bağırsak kanserini önlüyor

Kırmızı lahana bağırsak kanserinden korur mu?
Brüksel, beyaz, kırmızı, yabani ve Beyaz Çin şeklindeki lahana çeşitlerinde ve bazı geniş yapraklı sebzeler, kükürt bakımından zengindir. Kimyasal yapıları birbirinden farklı çok sayıda kükürtlü bileşikleri içerirler. Kükürt içerikli bu sebzelerin en önemli özellikleri bağırsak mukozasını temizleme gücünün oldukça etkili olması ve vücut tarafından çok kolaylıkla dışarı atılabilmeleridir. Kırmızı lahana bitkisinde bulunan U vitamini, doğrudan doğruya bağırsak kanserine karşı tedavi gücünün olabileceği bugüne kadar hiçbir araştırmacı tarafından ele alınmamış. Mide ve oniki parmak ülserine karşı tedavi amaçlı olarak bitkisel yöntemleri tercih eden hekimlerce de kullanılıyor. Dünyada sadece bitkide zengin olarak bulunan U vitamini, bu enderliğinden dolayı benim hep dikkatimi çekmiştir. Yaptığım araştırmalarda kırmızı lahanada bu vitaminin bol miktarda olduğunu ve bağırsak kanserinde en güçlü önleyici olduğunu tespit ettim. Bunun yanı sıra tedavi gücü de yadsınamayacak derece kuvvetlidir.

KIRMIZI LAHANA KÜRÜ
Yarım litre suda lahana yaprakları parçalanmadan bir bütün olarak 6-7 dakika haşlanır. 10 gün süreyle bir su bardağı yemeklerden bir saat önce veya yemeklerden 2 saat sonra içilir. 10′uncu gün sonunda bir hafta ara verilir. Tekrar 10 gün uygulanarak küre son verilir.

Fazla kilolardan kurtulun

4-5 adet lahana yaprağını hiçparçalamadan, kaynamakta olan750 mililitre suyun içine koyun vehafif ateşte, ağzı kapalı 7 dakikapişirin. Aşağıdaki şekilde tüketin:

İlk 5 gün: Her gün sabah veakşam bir su bardağı.

İkinci hafta: Her gün bir su bardağı.

Üçüncü hafta: İki günde bir, bir su bardağı.

Dördüncü hafta: Üç günde bir, bir su bardağı.

Beşinci hafta: 7 günde bir, bir su bardağı.

Altıncı hafta: Vücudunuzu dinlendirin.

Yedinci hafta: Her gün sabah ve akşam bir su bardağı.

Kan şekeri düşüren formül

Yaklaşık 750 mililitre veya 5 su bardağı kaynamakta olan suda, 7-8 tane beyaz lahana yaprağını parçalamadan, hafif ateşte 10 dakika ağzı kapalı olarak haşlayın. Haşlama sırasında kapağı açarak bir tahta kaşık yardımıyla yaprakların tamamının suyun içinde kalmasına özen gösterin. Ilıdıktan sonra haşlanmış beyaz lahana yapraklarını süzerek ayırın ve aç karnına veya yemeklerden bir saat sonra sadece bir buçuk su bardağı kadar suyunu için. 5-6 gün uygulayacağınız bu kürde beyaz lahananın her gün taze olarak hazırlanması gerekiyor. Şeker hastalarının bu kürü yılda 3-4 kez tekrarlaması daha faydalı olur.

Bitkisel kür nedir?

Bitkilerdeki biyolojik gücü, bitkiyi doğru seçerek, doğru şekilde hazırlayarak ve de doğru uygulayarak sağlıklı bir yaşam için hastalıklara karşı koruyucu ve önleyici adımı atmak mümkündür. İçtiğiniz bitki doğru dahi olsa, yanlış hazırlanır ve yanlış uygulanırsa başarılı bir sonuç almak pek mümkün değildir. Seçtiğiniz bitki doğru ve hazırlanış şekli de doğru olsa bile, eğer yanlış tüketiliyor ise, başarılı bir sonuç almak yine de tam olarak mümkün olmaz. Başarılı bir sonuca götürecek olan doğru seçim, doğru hazırlama ve doğru uygulama ile mümkündür. Doğru bitkinin seçilmesi, hazırlanması ve uygulanması kurallara bağlıdır. Bu kurallara uyularak tüketilmesine ‘kür’ adı vermekteyim.

Selülitlerinizle vedalaşmanın zamanı geldi

3-4 adet beyaz lahana yaprağını parçalamadan, kaynamakta olan yarım litre suya atın ve hafif ateşte ağzı kapalı olarak 15 dakika pişirin. Sabah ve akşam aç veya tok bir su bardağı için. Her üç günde bir 3 gün ara vererek 21 gün devam edin. Bu uygulamadan sonra 21 gün yeniden ara verin. Sadece haftada bir defa sabah ve akşam bir su bardağı şeklinde selülitler yok olana kadar devam ettirin.

Bir bitkinin birçok ismi var

* Doğru bitki seçimi nasıl yapılmalı?
En zor olan seçimdir. Bu zorluğun birinci nedeni, bitkinin değişik yörelerde farklı isim adı altında tanınmasıdır. Örneğin, ‘Alchemilla vulgaris’ bitkisi ile ‘leontice leontopetalum’ bitkisi aynı isim altında ‘aslanpençesi’ olarak satılır. Zorluğun ikinci nedeni ise, doğru bitkiye ulaştıktan sonra ‘Acaba onun doğru türünü buldum mu?’ sorusudur. Çünkü, kür için lazım olan doğru türün olup olmadığına bakmak gerekir. Örneğin, adaçayının bugün için bilinen en az 10 tane türü vardır. Acaba en doğru olan hangisidir? Aynı şekilde ebegümeci bitkisinin bilinen en az beş tane türü vardır. Papatya deyip geçmeyin, onun da en az dört adet türü vardır. Çoğu zaman bu farklı türlerin harmanı karıştırılarak aktarlarda satılmaktadır. Bu da, kürün etkisini ve başarısını olumsuz etkilemektedir. Sonuçta, doğru bitki seçimi yapıldıktan sonra, bu seçilen bitkinin hangi kısımlarının kullanılacağını bilmek gerekir (bitkinin tamamı mı, sadece kökleri mi, sadece çiçekleri mi veya sapları ile beraber yaprakları mı gibi). Çünkü, seçilen bitkinin yaprakları, çiçekleri ve kökleri ayrı ayrı etkin maddeler içermektedir. Öyle bitkiler varki; sadece kökleri kullanılabilir. Yine öyle bitkiler var ki sadece yapraklarının ve saplarının beraber kullanılması gerekir. Yine öyle bitkiler var ki, sadece çiçeklerinin kullanılması lazımdır.

Kıymalı Lahana Böreği

Kıymalı Lahana Böreği
Malzemesi:
1 adet beyaz lahana
200 g dana kıyma
1 adet kuru soğan
1/2 demet maydanoz
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
150 g süt
3 adet yumurta
70 g tereyağı

Hazırlanışı:
Harcı için; önce ince doğranmış soğanı kıymayla kavurun ve maydanoz ilave edin.
Sosu için; süt, yumurta ve yağı karıştırıp iyice çırpın. Lahanayı haşladıktan sonra yapraklar halinde ayırın. Tepsiyi yağlayın. Yaprakları tepsiye dizin. Aralarına sosu dökerek dizmeye devam edin. Tepsinin ortasına gelindiğinde kavrulan kıyma harcını döküp sosla birlikte tekrar lahanaları dizmeye devam edin. Son katta üzerini yağlayıp fırına verin. 160 derecede 30 dakika pişirin ve sıcak servis edin.

Zeytinyaağlı midyeli lahana sarma

Zeytinyağlı Midyeli Lahana Sarma
Malzemesi:
1 adet beyaz lahana (dolmalık olacak)
20 adet iç midye
Zeytinyağlı dolma içi
1 su bardağı sızma zeytinyağı
1 su bardağı su
1 yemek kaşığı tuz
1/2 limon suyu

Hazırlanışı:
Bir tencerede, sıcak ve tuzlu suda lahanaları haşlayın. Soğuk suya alıp parçalar halinde kesin. Dolma içinin içine ayıklanmış iç midyeleri karıştırın ve lahana yaprağına yaprak sarma gibi sarın. Tencerenin altına havuç, kuru soğan, maydanoz sapı, limon dilimleri ile altlık yaptıktan sonra üzerine dolmaları dizin. Sızma yağ, tuz, limon suyu ve su ekleyin. Kısık ateşte 30 dakika pişirip soğuyunca servis edin.


Lahanalı Kuzu İncik Kapama

Lahanalı Kuzu İncik Kapama
Malzemesi:
4 adet kuzu incik
1 bağ karalahana
6 adet taze soğan
8 yaprak beyaz lahana
1 adet kuru soğan
100 g tereyağı
1 çorba kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
1 litre su

Hazırlanışı:
Kuru soğanları ince ince doğrayın ve yağda pembeleştirin. Kuzu incikleri haşladıktan sonra kavurun ve su ilave edin. Etler pişmek üzereyken yaprak halinde sebzeleri atın. Sebzeler de piştikten sonra süzülen terbiyeyi karıştırarak ilave edin. Baharatını ekleyip sıcak olarak servis edin.


Bütün Lahana Dolması


Bütün Lahana Dolması
Malzemesi:
1 adet orta boy beyaz lahana
300 g kuzu kuşbaşı, doğranmış
3 adet kuru soğan, ince doğranmış
1 çay kaşığı domates salçası
70 g pirinç
4 yemek kaşığı tereyağı
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
1/4 demet ince kıyılmış maydanoz
1/4 demet ince kıyılmış dereotu
1/4 demet ince kıyılmış nane

Hazırlanışı:
Soğanları ince doğrayın, tencerede tereyağı ile kavurup renk alıncaya kadar karıştırın. Etleri ilave edin, 5-6 dakika kavurup salçayı ekleyin. 3-4 dakika karıştırıp su ilave edin. Etlerin pişeceğine yakın pirinçleri ekleyin. Tuz ve baharatını katıp pişmeye bırakın. Ayrı bir tencerede, kaynar suda bütün lahanayı 3-4 dakika kadar bekletin. Sonra soğuk suya çıkartın. Lahananın suyu süzüldükten sonra fırın tepsisine alın. Yapraklarını tersinden, kopartmadan açın ve orta göbeğini çıkarın. Hazırlanan iç malzemeye nane, maydanoz, dereotu karıştırın. Lahananın içine doldurup yapraklarını tekrar kapatın. Yağlı kağıda sarıp 150 derece fırında 45 dakika pişirin. Daha sonra yağlı kağıdını açın ve biraz renk alması için 4-5 dakika daha pişirin. Sıcak olarak servis edin.


Coleslaw Salatası - Beyazlahana ile


Coleslaw Salatası
Malzemesi:
1/2 beyaz lahana
2 adet elma
2 yemek kaşığı mayonez
4 yemek kaşığı yoğurt
1 tatlı kaşığı tuz
1 kahve kaşığı beyaz biber
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1/2 limon suyu

Hazırlanışı:
Beyaz lahananın yapraklarını ayıklayıp yıkayın. Çok ince şekilde doğrayın. Elmaların kabuklarını soyup rendeleyin. Karıştırma kabına yoğurt, mayonez, zeytinyağı, limon suyu, tuz ve baharat katarak çırpma teli ile karıştırın. Doğranan lahana ve rendelenmiş elmaları da ekleyerek hepsini yeniden karıştırın. Servis kabına alıp servis edin.

KELEM GERÇEKTEN ZAYIFLATIR MI?

LAHANA GERÇEKTEN ZAYIFLATIR MI?

Sağlıkta da bazen modalar, trendler olur. Lahana modasıda bunlardan biri.

Bir ara Amerika’da "lahana çorbası diyeti" diye saçma sapan bir diyet vardı. O çoktan unutuldu ve moda diyetler çöplüğündeki yerini aldı. Kimi lahananın zayıflattığını, kimi selülitleri azalttığını söylüyor. Hamileliği kolaylaştırdığını yazanları bile okudum! Oysa lahananın ne tozu ne de suyunun kilo kaybı yapabileceğini gösteren tek bir bilimsel kanıt, hatta çalışma bile yok! Yani lahananın tozu veya suyu zayıflatmıyor ama böyle giderse bitkisel ürünlerle sağlık kazanma işinin yakında suyu çıkacak!

SEBZE Mİ İLAÇ MI

Söylenenler ya da yazılanlara bakarsanız (eğer kilo yönetimini ve beslenme bilimini işin uzmanlarına değil de başkalarına bırakacak olursanız) lahananın zayıflattığına inanmanız işten bile değildir. Eğer bu müthiş uzmanlara inanıp güvenirseniz lahananın tozu ya da suyu ile zayıflarken kulak çınlamanız, prostat büyümeniz, uyku apneniz, migreniniz, hatta tansiyon yüksekliğinizden de kurtulabilirsiniz. İpin ucunu biraz daha kaçırır, bilimi bir kenara bırakıp bu işe çok fazla dalarsanız lahana suyu içerek selülitlerinizi iyileştirmeniz, vajinal akıntınıza çare üretmeniz, hatta hamile kalmanız bile mümkün olabiliyor(muş)! Oysa bilim insanları çok iyi biliyorlar ki lahananın içinde bulunan belli kimyasallardan özellikle sulforafan ve benzerlerinin bir miktar kanser koruyucu etkileri var, hepsi bu kadar!

YAPRAKLARIN BÜYÜKLÜĞÜ BİLE ÖNEMLİYMİŞ

Bir okuyucumun gönderdiği e-postada yazanlara bakılırsa "iri yapraklı lahanaları kaynatır, kaynama suyuna bir de maydanoz yaprakları ekleyip suyunu içerseniz, kolayca kilo veriyorsunuz ama sakın şu iki hatayı yapmamalısınız". Lahanaların yaprakları illa ki iri olacak (küçük yapraklıları nedense işe yaramıyor) ama maydanozlar mutlaka küçük yapraklı kalacak! Maydanozun da iri yapraklıları makbul değilmiş...

Lahana furyası ortalığı sarınca bazı ithalatçılar ve yerli üreticiler de fırsatı kaçırmadı, aktar ve eczane raflarını lahana kapsülleriyle doldurdular. Birkaç gün önce uğradığım bir doğal ürün satıcısının raflarında üç ayrı markanın, içine lahana tozu doldurulmuş kapsülleri satılıyordu.

AMAN DİKKAT!

Bitkilerin sağlığı güçlendiren doğal kimyasallar ile dolu olduğuna en çok inanan doktorlardan biriyim. Ama bu inancım hiçbir zaman "tiroit için dereotu, Alzheimer için havuç suyu, meme rahim kanseri için aslanpençesi ya da iltihaplı romatizma için davul tozu" noktasına varmadı! Ne "glokomun domates suyuyla ne polikistik over gibi ciddi bir sorunun soğan kürüyle" tedavi edilebileceğine inanmayı da hiçbir zaman düşünmedim. Sizin de böyle düşünmenizi tavsiye ederim. Haşimoto hipotiroidili insanları dereotu mucizeleriyle, polikistik overli genç kızları soğan suyu safsatalarıyla, prolaktin yüksekliğini maydanoz haşlamalarıyla tedavi etmeye kalkmak dünyanın hiçbir ülkesinde affedilebilir bir tıbbi önerme değildir. Size bitkisel mucizelerden ve mucize iksirlerden bahsedildiğinde yalnız gözlerinizi değil, kulaklarınızı da dört açın ve bu önermelerin arkasında ne gibi beklentiler yattığını iyi anlamaya çalışın.

Lahana suyuna değil maydanoz yaprağı, daha onlarca bitkinin yaprağını, kökünü, gövdesini de ekleseniz kilo sorununuzu yediklerinizi azaltmadan, aktivitenizi çoğaltmadan ve altta yatan sağlık sorunlarını halletmeden çözemezsiniz. Doğal mucizelerle doğal olmayan bir şekilde hastalanmak istemiyorsanız çok dikkat edin. Kahramanmaraşlı dondurmacı rahmetli şişman Ahmet ustayı da bu doğal mucizelerle kaybettik.

Hava durumu kan basıncını etkiler mi

Kan basıncı, kanın damar duvarına uyguladığı itici güçtür. Kalp tarafından pompalanan kan arterler (atardamarlar) aracılığıyla kanı dokulara taşır. Normal kan basıncı, 120-80 mm Hg’dan düşüktür. Prehipertansiyon (gizli tansiyon) 120-139/80-89 mmHg arasıdır. Birinci basamak hipertansiyon (yüksek tansiyon) 140-159/90-99 mm Hg ve ikinci basamak hipertansiyon 160-100 mm Hg’nın üzeridir.

Hipertansiyon sıklıkla hiçbir belirti vermez. Ancak çok ani ve belirgin yükselmelerde, baş ağrısı, yorgunluk, bilinç bulanıklığı, görme bozukluğu, göğüs ağrısı, nefes almada zorluk, aritmi (kalp atımlarında düzensizlik), idrarda kan gibi belirti ve bulgulara yol açabilir.

Hipertansiyonun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte kilo fazlalığı, hareketsizlik, stres, aşırı alkol tüketimi, bazı iç salgı bezi ve böbrek hastalıkları, yaşlılık ve kalıtımsal nedenlerle tetiklenir.

Mevsim ve hava koşullarındaki değişiklikler de tansiyonu etkiler. Havanın soğuk olduğu sonbahar ve kış dönemlerinde, sıcaklıktaki düşüşlerin "vazokonstriksiyon"a (damar çeperinde daralma) yol açması tansiyonu yükseltebilir. Ayrıca soğuk mevsimlerde beslenme alışkanlıklarındaki değişim nedeniyle kilo artışı olması ve hareketin azalması da etkenler arasında yer alır.

Sonbaharı tamamlayıp kışa girmekte olduğumuz şu günlerde hipertansiyon nedeniyle tedavisi sürenlerin kontrollerini yenilemelerini öneririz. Genel olarak, sağlığını korumaya, nitelikli ve verimli yaşamaya özen gösteren herkesin beslenme düzenini, fiziksel aktivite planını yeniden değerlendirmesinin tam zamanıdır.

BEYAZ LAHANANIN FAYDALARI ŞİMDİLİK

İbrahim SARAÇOĞLU Beyaz Lahana Kürü

Lahana, brokoliden sonra üzerinde en çok araştırma ve çalışma yaptığım sebzeler arasındadır. İnsan vücudunun değişik organlarında ve yağ dokusunda ve de hücre zarında (membran) biriken toksinleri (zehirli kimyasallar) en iyi atan beyaz lahana kürüdür. Toksinleri, yani zehirli maddeleri en çok depolama kapasitesine sahip üç organımız sırasıyla karaciğer, böbrek ve akciğerlerdir. Genel olarak toksinler yağda çözünen ve suda çözünmeyen zehirli ve protein yapılı maddelerdir. Toksinler yağda çözünme özelliği gösterdiklerinden, vücudumuzun yağ dokusunda depolanırlar. Eğer suda çözünme özellikleri olsa idi, böbrek üzerinden idrar yoluyla veya terleme yoluyla vücudumuzda depolanmadan atılmaları çok kolay olabilecekti. İşte beyaz lahanadaki bazı etkin maddeler vücudumuzdaki biyotransformasyon mekanizmasını aktive ederek (uyararak) toksinlere (zehirli maddelere) suda çözünme özelliğini kazandırmaktadırlar. Suda çözünme özelliği kazanan toksinler, terleme yoluyla veya böbreklerimiz üzerinden idrar yoluyla veya safra kesesi yoluyla da bağırsak sistemi- miz üzerinden dışkıyla dışarı atılırlar. Biyotransformasyon ne demektir? Biyotransfor masyon, yağda çözünen yabancı maddelere suda çözünme özelliğini kazandırmak demektir.

Beyaz lahana en iyi toksin atıcıdır (detoxification = detoksifikasyon). Toksin atıcı olması bir başka ifade tarzıyla, vücudu arındırmak anlamına gelir. Yeri gelmişken hemen belirtmekte fayda görüyorum, toksin atmak ile antioksidan özellikler birbirlerinden tamamen farklı şeylerdir. Vücuda alınan zehirli kimyasalların (toksin) veya birikmiş zehirli kimyasalların uzaklaştırılmasında beyaz lahana kürü ideal bir toksin atıcıdır. Bu toksinlerin kaynağı nedir şeklinde bir soru sorulduğu zaman cevabı oldukça basittir. Tükettiğimiz sebze ve meyveler zirai ilaç içermektedir. Tükettiğimiz et veya süt gibi maddeler ağır metaller içermektedir. Soluduğumuz hava, araçların egsoz gazlarında bulunan zehirli gazları içermektedir. Yaşadığımız çevrede bulunan fabrika bacalarından solunum yoluyla aldığımız toksinlerdir. Tüm bu zehirli maddeler zamanla vücudumuzda birikmekte ve organlarımıza zarar verebilmektedir. İşte, beyaz lahana kürü bu zehirli maddelerin vücudumuzdan atılmalarında önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, beyaz lahana toksin atıcıdır veya arındırıcıdır diyoruz. Vücudumuzda oluşan biyokimyasal reaksiyonlar esnasında serbest radikal adı verilen çok hızlı reaksiyona girerek özellikle hücre zarına veya hücre içindeki DNA ya zarar veren (mutasyon) maddeler oluşmaktadır. İşte, hücreye zarar verebilen bu serbest radikallerin, zararsız hale getirilmesinde etkin rol oynayan maddelere antioksidan madde veya kısaca antioksidan denir.

Yeri gelmişken hemen hatırlatmakta fayda görüyorum, taze beyaz üzüm bilinen tüm meyveler ve sebzeler içerisinde hiç biri ile mukayese edilemiyecek kadar güçlü antioksidan özelliklidir. Unutmayınız, her sebze ve her meyvede bir kaç değişik antioksidan madde bulunmaktadır. Ancak, taze beyaz üzüm ile bu konuda hiç bir meyve veya sebze boy ölçüşemez. Eğer, taze beyaz üzümün bu antioksidan gücünden istifade etmek istiyorsanız, mevsiminde ve günde bir salkımdan (200-250 gram) fazlasını tüketmemek şartıyla maksimum antioksidan gücünden faydalana bilirsiniz.

Antioksidanlar üzerine bir çok spekülasyonlar yapılmaktadır. Eczanelerin vitrinleri bu tür ithal tabletler ile dolu... Unutmayınızki, vücudumuzun kendisi de çok güçlü doğal antioksidanlar üretmektedir. Vücudumuzun kendi ürettiği en güçlü antioksidanlardan bir tanesi frataxin’dir. Hekiminize danışmadan antioksidan tabletlerini kullanmayınız.

Kür 1: Toksin atıcı ve kolon kanserini önleyici
Beyaz lahananın toksin atıcı ve kolon kanserini önleyici özelliğinden istifade edebilmek için, kaynamakta olan yarım litre suda 6-7 adet beyaz lahana yaprağı parçalamadan (tüm olarak), on dakika ağzı kapalı olarak hafif ateşte haşlanır, sabah ve akşam olmak üzere aç veya tok karına birer su bardağı içilir. Bu işleme toplam beş gün devam edilir. Beş gün uyguladıktan sonra üç gün ara verilir ve tekrar beş gün uygulanır. Böylece toplam on günlük kür tamamlanmış olur. Kısaca: 5x2U+3A

5 gün uygulama + 3 gün ara + 5 gün uygulama = Toplam 10 günlük kür

Toksin atıcı ve kolon kanserini önleyici bu on günlük kürü, bir yıl boyunca üç veya dört defa yapmak en doğrusudur. Bu kürü uygulamaya başladığınızın ikinci veya üçüncü gününden sonra vücudunuzun terlediğini ve özellikle de yüz kısmınızda yağlı yağlı terlediğinizi görürsünüz. Aynı zamanda dışkıda da belirgin şekilde yağ oranının artığı gözlenebilmektedir. Bu da yağla beraber toksinlerin atıldığını gösterir. Bu kürü uyguladığınız dönemlerde daha sık banyo veya duş yapmanız sizi hem daha çok rahatlatacak hem de deri gözenekleri açıldığından daha rahat toksinli-yağ atmanıza yardımcı olmuş olacaktır. Unutmayınız ki, toksin atan vücut kendini yeniler.

Not: Kesinlikle on günlük kür için ihtiyacınız olan miktarı tek bir defada hazırlamayınız. Her gün taze olarak hazırlamanız şarttır.

MESANA KANSERİNE KARŞI BROKOLİ VE LAHANA KÜRÜ

Prof.Dr. Erkan TOPUZ
Son araştırmalar brokoli, karnabahar ve lahananın mesane kanserini önlediğini gösteriyor. Bu üç sebzeyi çiğ olarak katı meyve sıkacağında geçirin. Karışımı kahvaltı ya da öğle yemeğinden sonra 1 bardak için.MESANA KANSERİNE  KARŞI BROKOLİ VE LAHANA KÜRÜ Mesane kanseri teşhisi kondu. Tümör 2 ay içinde tekrarladı. Uygulanan tedavi doğru mu?
31 yaşındayım. Sık idrara çıkma, idrar kaçırma, idrarda yanma gibi şikayetlerle doktora gittim. Doktor "Mesanede (idrar kesesi) yara var" dedi. Elektrikle yakma tedavisi uygulandı. Patoloji raporu mesane kanseri (skuamöz metaplazi) yönünde geldi. 2 ay önce şikayetlerim tekrarladığı için doktora gittim. Yine yakma tedavisi uygulanacağı söylendi. Tedavide doğru yolda mıyım?

CEVAP: Mesane kanseri boya, katran, lastik, deri, petrol, kimya, metal ve tekstil sanayi çalışanlarında sık görülür. İş yerinde kalman kimyasal maddeler solunum, sindirim ve deri yoluyla vücuda girerek uzun vadede mesane kanserine neden olabilir. Bir başka önemli neden sigaradır. Mesane tümörü sigara içenlerde içmeyenlere oranla 4 kat daha fazla görülür. Kronik (uzun süreli) mesane enfeksiyonları da mesanede tahrişe yol açarak kansere yol açabilir. İçtiğimiz suda arsenik miktarının fazla olması da mesane kanseri sebebidir. Tedavi, tümörün büyüklüğüne, evresine, yerine göre değişir. Erken evrede hastadaki lezyon ya yakılarak ya da ameliyatla çıkartılır. Tümör mesane katlarını tam olarak geçmemişse sistoskopi yapılarak hasta belli aralıklarla sıkı kontrole alınır. Tümör nüks ettiği için doktorunuz ikinci kez yakma tedavisi önermiş. Bu tedavinin ardından nüks riskini azaltmak için mesaneye Bcg aşısı ya da bazı sitostatikler (kemoterapi ilaçları) konulacaktır. Aşı tedavisi dediğimiz bu yöntem en az 6 ay uygulanacaktır. Tümör mesane katlarını geçerse ameliyat, radyoterapi ve kemoterapi gibi tedavi seçenekleri gündeme gelir.
İmmün sistemini güçlendirmek ve tümörün nüks riskini azaltmak için önerilerim şunlar:
■ Tedaviden sonra sıkı kontrolden geçin.
■ Sigara ve alkolden uzak durun.
■ Bol bol su için.
■ Günde 2 avuç işlenmemiş kabak çekirdeği tüketmeniz sık idrara çıkma, yanma gibi şikayetleri azaltabilir. Kabağı fırında pişirdikten sonra 1 kaşık bal ve cevizle tuketmek de faydalıdır.
■ Hem idrar söktürücü etkisi hem de demirden zengin olduğu için günde 1-2 demet maydanoz yiyin.
■ Mesane tümörlerinde selenyum ve E vitamini faydalıdır, bu iki desteği doktorunuza danışarak belli aralıklarla kullanabilirsiniz.
■ İdrar yolu enfeksiyonu için omega 3 ye bromelain (ananas hapı) da faydalıdır.
■ Asitli içeceklerden kaçının. Tatlı elma, ananas ve domates suyu için. Her gün 1-2 bardak ayran içmeyi ihmal etmeyin.
■ İmmün sisteminizi güçlendirmek için her gün taze çekilmiş çörek otu, dereotu tohumu, keten tohumu gibi desteklerden birini seçerek 1 çorba kaşığı tüketin.
■ Adaçayı, civanperçemi, mercanköşk, kuşburnu, rezene, zencefil ve papatya çayı için. Çayınıza şeker yerine tarçın ve limon kabuğu ekleyin.
■ 2008 yılının son ayında açıklanan bir çalışmaya göre, düzenli folik asit kullananlarda mesane kanseri daha az görülüyor. Doktorunuza danışarak folik asit kullanın.
■ 2008 Mart ayında dünyanın en önemli mecmuası Cancer Research dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre brokoli lahana ve karnabahar mesane kanserini önlüyor. Önce bu üç sebzeyi sirkeli suda bekletin. Daha sonra katı meyve sıkacağından geçirip karışımı kahvaltıdan ya da öğle yemeğinden sonra 1 bardak için.

Babam gırtlak kanseri. Ameliyat olması şart mı?
Babam 1 yıl önce gırtlak kanserine yakalandı. Lazer tedavisi gördü. Hastalık tekrarladığı için doktorlar ameliyatla gırtlağın alınmasını tavsiye ediyor. Siz ne önerirsiniz?

CEVAP : Gırtlak kanserlerinin yüzde 90'ı sigaraya bağlı oluşur. 20 yılın üzerinde sigara içenlerde gırtlak kanseri oranı çok yüksektir. Gırtlak tüberkülozu gibi kronik enfeksiyonların da bu hastalıkta rol oynadığı iddia ediliyor. Ayrıca gırtlaktaki poliplere çok dikkat etmek gerekir, erken devrede alınmazlarsa kansere çevirebilir. Ses kısıklığı en önemli belirtisidir. Uzun süreli sigara içenler, 1 aydan daha uzun süren ve antibiyotiğe yanıt vermeyen ses kısıklıklarında dikkatli olmalı.

Geçmeyen boğaz ağrısı, yutkunmakta zorluk, boyunda şişlik, öksürük hastalığın diğer belirtileridir. Erken devrede birinci tedavi seçimi ameliyattır. Gırtlağın önemli işlevlerinden biri, konuşma sesini meydana getirmesidir. Son yıllarda konuşmayı korumak amacıyla kısmi gırtlak çıkarılması teknikleri uygulanıyor. Ama ileri evre tümörlerde gırtlağın tamamen alınması ilk seçenektir. Gırtlağın tamamen alınması hastalara Yüksek oranda yaşam süresi sağlamasına rağmen konuşma sorunu ortaya çıkarır. Hastalar rahatça konuşabilir hale gelmesi için çeşitli cihazlar kullanılabilir. Fakat cihazla konuşma, el kullanmayı gerektirmesi ve monoton mekanik bir ses oluşturması nedeniyle hastaları rahatsız edebiliyor. Ve bazı hastalar ameliyat istemeyebiliyor. Eğer tümör uygun bir yerdeyse radyoterapi, ameliyata alternatif olabilir. Hastalık ilerlemişse kemoterapiye başlanır, daha sonra bu tedaviye cerrahi ya da radyoterapi eklenebilir. Gırtlak kanseri nüks ettiğinde yine ilk seçim cerrahidir. Fakat yüksek dozlarda radyoterapi alanlarda cerrahi girişim çok zordur. Bu nedenle kemoterapi yaklaşımı düşünülebilir. Gırtlak kanserinin uzak metastaz yapma riski düşüktür, en sevdiği yer akciğerdir. Fakat bu kişilerde sigaraya bağlı olarak akciğerde ikinci bir primer tümör ortaya çıkabilir.

Prof.Dr. Erkan TOPUZ

Lahana: B, C ve E vitaminleri ile potasyum, kalsiyum, kükürt, demir, bakır ve magnezyum gibi mineraller açısından zengin bir besin olan lahana, kanser hücrelerinin çoğalmasını engelleyen kimyasal bir madde içerir. Beyaz, kırmızı ve kara lahana gibi türleri vardır.

Lahananın Faydaları: Vücut direncini arttırır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Mikrop öldürücüdür. Başta meme, rahim ve bağırsak kanseri olmak üzere, kansere karşı çok iyi bir koruyucudur. Kansızlık çekenlere ve astımlılara faydalıdır. Öksürüğü keser, balgamı azaltır. Cinsel gücü ve isteği arttırır. İştah açıcıdır. İdrar söktürür ve kabızlığı giderir. Romatizma ve siyatik şikâyetlerini azaltır. Çiğ lahana ve lahana suyu başta mide ve bağırsak ülseri olmak üzere ülsere karşı koruyucu ve iyileştirmeye yardımcıdır. Kandaki şeker oranını azaltır. Ses kısıklığını ve göğüs ucundaki çatlakları giderir. Sarılık ve safra kesesi hastalıklarında faydalıdır.

Lahana Nasıl Kullanılır? Lahana genellikle yemeklerde kullanılmasının yanında çiğ olarak ve turşusu yapılarak da tüketilebilir. Ayrıca, sıkılıp lahana suyu çıkarılabilir. Lahana haşlamasının suyu nezle ve öksürüğe iyi gelir. Lahana tohumları kurt düşürücüdür. Yumurta akı ile karıştırılıp merhem haline getirildikten sonra yanıklara sürülürse faydası görülür. Lahana suyu cilde canlılık verir, sivilceli ciltlere de faydalıdır.


LAHANA YEMEKLERİ TARİHİ

lahana

lahana,  lahana yemekleri, lahana yemek tarifleri

Cömert tabiat ananın bizlere sunmuş olduğu gıdaların başında lahana da var ve tam bir vitamin deposu, doğal bir eczane olan bu sebze, insanların kendisini keşfetmesinden bu yana geliştirilen yüzlerce yeni türüyle mutfaklardaki önemini sürdürüyor.

İnsanların ateşi keşfedip onu kullanmasını öğreninceye kadar sadece doğada kendiliğinden yetişen sebze ve meyveleri toplayıp yiyerek hayatta kalmayı başardıklarını biliyoruz. ‘Toplayıcılık’ denen bu dönemden sonra insanlar sebze ve meyveye de müdahale etmeye, onları ekip biçmeye başlamış. Tarım dediğimiz bu faaliyetler sonucunda, insanlık tarihinde ‘tarım toplumu’ denilen yeni bir dönem ortaya çıkmış. İnsanlar tarım sayesinde her sebzenin neye iyi geldiğini kendi tecrübeleriyle öğrenmişler. Mesela soğuk bölgelere yerleştikleri için hastalıklar karşısında daha dayanıksız olan insanlar, lahananın hastalıklara karşı ne kadar etkin olduğunu hemen keşfetmişler.

Günümüzde hiç işlenmeye gerek kalmadan doğrudan tüketilebilen doğal gıdaların önemi bir kez daha anlaşılıyor. Teknolojinin gelişmesi, nüfusun hızla artması sonucunda dünyanın her yanında insanlar tek tip bir beslenme tarzı geliştirdiler. Bu, insanları tabiattaki çeşitlilikten uzaklaştırdı. Ayrıca, daha kısa bir sürede ve daha ucuza karın doyurmak isteyen insanlar, doğadaki kaynaklardan da uzaklaşmaya başladılar. Güzelim sebzeler, artık neredeyse sadece seralarda ve çoğu kez bir ‘aksesuar’ olarak yetiştiriliyor. Eskiden sadece kış mevsiminde çıkan ve dolayısıyla sadece kış mevsiminde pişirilen, bu nedenle de uzun bir süre özlemle beklenen kış yemeklerinin tarifleri de hatırlanmaz oldu.

lahana: SARAYIN GÖZDE YEMEĞİ


Birçok yöremizde ‘kelem’ de denilen lahana, unutulmadı ama kendisinden yeterince yararlandığımız da söylenemez. Yabani lahana ilk kez Akdeniz kıyılarından Kuzey Avrupa’ya kadar bir alanda görüldü. Onun ne kadar faydalı bir sebze olduğunu anlayan insanoğlu, yabani lahanadan 400 kadar yeni tür üretti. Doğu Roma ve Osmanlı imparatorluğu gibi, yaşadıkları dönemin en zenginleri olan devletler, lahanayı hem beslenmede hem de tedavide yoğun şekilde kullandılar. Romalı Marcus Porcius Cato, Latinlerin asırlarca hekim geçinmelerinin sebebinin, lahananın yararlarını bilmeleri olduğunu söyledi. Prof. Dr. Süheyl Ünver’in ‘Fatih Devri Yemekleri’ kitabında yer alan saray mutfakları envanterindeki bilgiler, lahananın sarayda en çok tüketilen sebze olduğunu ortaya çıkardı. Sultan III. Selim’in sırf lahanayı övmek için bir ‘Methiye’ yazmış olduğunu da unutmayalım. Feyzi Halıcı’nın Çağrı Dergisi’nde yayımlanan bu şiirin sadece son dizesi bile padişahın lahanayı ne kadar çok sevdiğini anlatmaya yetecektir: “Helva sohbetinin lezzeti mi olur şayet bulunmazsa lahana”...

Öte yandan lahanayı sevmeyenler de oldu. Onda doğal olarak bulunan sülfürün kokusunu arıların üzüm bağlarına ya da arı kovanına taşıması endişesi ile çiftçiler lahanayı kendi arazilerinden uzak tuttular. Öyle ki Romalı soylu Lucullus, saldığı kokudan dolayı lahananın “asil sofralarına” alınmamasını istedi.

Tarihte lahana konusunda ironik bir olay da var. Rivayete göre ünlü filozof Diyojen, matematikçi Pisagor’un tavsiyesi üzerine bulabildiği her gün lahana yemiş. Filozof Aristippus ise lahanayı mutfağına hiç sokmamış. Tarihler Diyojen’in 90 yaşına kadar yaşadığını, Aristippus’un ise daha 40 yaşındayken öldüğünü yazıyor. Bunda lahananın rolü var mı bilemiyoruz. Ama Roma ve Osmanlı gibi iki görkemli sarayda boy göstermesine karşılık ‘asil sebzeler’ listesine pek sokulmamış olan lahananın, gelecekte layık olduğu yere yükseleceğini, bilinçlenen insanların, atalarının en önemli yaşam takviyesi olan bu güzel sebzeyi yeniden keşfedeceklerine inanıyoruz.


LAHANAGİLLER Antikanser bir aile



İşte antikanser bir aile: `Lahanagiller`

Brokoli, Karnabahar, Lahana, Brüksel lahanasından oluşan lahanagiller, hem vücudu besliyor, hem de hastalıklara karşı vücudu koruyor. Uzm. Diyetisyen Dilara Koçak beslenme öğünlerinde mevsim sebzesi olan lahanagillerin önemini ve nasıl tüketilmesi ge


Dilara Koçak/ Milliyet

Lahana ailesiyle çok iyi geçinin

Lahanagiller, içerdiği A, B, C vitaminleri, folat, kalsiyum ile serbest radikallere karşı vücudu korur. Kanser riskini azaltmak için bu sebzelerden; günde 3-5 porsiyon tüketilmeli. BROKOLİ

Brokoli önemli anti kanser etkisi olan sulforapan ve indol fitobesinlerini içerir. Brokoli ve domates ayrı ayrı kansere karşı etkinliği tanınmış iki sebzedir, ancak yeni bir araştırma, ikisinin günlük diyette beraber tüketiminin prostat kanserine karşı daha da etkin olduğunu ortaya koydu. Brokoliyi bol domatesle pişirin.

Yaklaşık 20 yıldır birçok fitobesinin antioksidan olarak çalıştığı ve serbest radikalleri DNA`ya, hücre zarına ve kolesterol gibi yağ içeren moleküllere zarar vermeden önce etkisiz hale getirdikleri biliniyordu. Ancak yeni araştırmalar brokolideki fitobesinlerin çok daha derin bir seviyede işe yaradıklarını gösterdi. Bu bileşenler genlerimize detoksta görev alan enzimlerin üretimini artırması sinyalini veriyor.

Yapılan bir çalışmanın sonucunda araştırmacılar sulforapan açısından zengin brokoli tüketiminin ülserin ilk nedeni olan H. Pilori enfeksiyonunu önleyebileceği sonucuna vardılar. Sulforapan güneşten zarar gören cildin onarılmasında da yardımcı oluyor. Bu da brokoli tüketiminin cilt kanseri riskini azaltabileceği anlamına geliyor. Bunlara ek olarak brokoli kalp hastalığı riskini önemli derecede azaltan az sayıda meyve-sebzeden biri.

Pişmiş 250 gram brokoli, içerdiği 74 mg kalsiyum ve 123 mg C vitamini nedeniyle kemikleri güçlendirmek açısından da faydalı. İçerdiği C vitamini ve ayrıca 1359 mcg beta karoten ve az miktarda çinko ve selenyum sayesinde bağışıklık sistemini de güçlendiriyor.

Hamileyseniz mutlaka brokoli yiyin. 250 mg brokoli 94 mcg folik asit sağlıyor. Folik asit olmazsa fetüsün sinir sistemi hücreleri gerektiği şekilde bölünmüyor.

KARNABAHAR

C vitaminin çok iyi bir kaynağı olan karnabahar, aynı zamanda folat, B5, B6 vitamini ve potasyum, manganez ve omega-3 yağ asidi içinde iyi bir kaynaktır. Lif içeriği yüksek ve düşük kalorilidir. 100 gramında; 27 kalori içerir.

124 gram karnabahar, günlük C vitamini ihtiyacının yüzde 91,5`ini, folatın yüzde 13,6`sını ve diyet lifinin de yüzde 13,4`ünü karşılar.

Karnabahar, içeriğindeki indol, bioflavonaid ve diğer maddeleri ile anti-kansorejen etki gösterir. Prostat, kolorektal ve akciğer kanseri risklerini azaltır. Pişirme ile folatın yüzde 20`si kaybolur. Tüm lahana grubundaki besinler gibi enzimlerin aktivitelerini artırarak, karsinojen maddeleri yok eder. Özellikle içerdiği sulforapan ve izotiyosiyanat ile karaciğer aktivitesini artırıp toksik maddelerin vücuttan atılmasını sağlar.

LAHANA

Diyet lifinin, manganez, folat, B6 vitamini, potasyum ve omega-3 yağ asitlerinin çok iyi bir kaynağı olan lahana aynı zamanda B1(tiamin), B2(riboflavin), kalsiyum, A vitamini ve proteinin de iyi bir kaynağıdır. 100 gramında 24 kalori içerir. 150 gram beyaz lahana günlük K vitamini ihtiyacının yüzde 91,7`sini, C vitamini ihtiyacının ise yüzde 50,3`ünü karşılar.

Lahana iyi bir C vitamini kaynağı olmasının yanı sıra, içeriğindeki indol, bioflavanid, monoterpenler ve diğer maddelerle tümörlerin büyümesini engeller ve hücreleri serbest radikallere karşı korur. Özellikle akciğer, mide ve kolon kanserine karşı koruyucudur.

Yapılan birçok farklı çalışmaya göre bu gruptaki sebzelerden özellikle lahananın düzenli tüketimi, kadınlarda meme kanseri riskini önemli ölçüde azaltıyor. Lahana, vücuttaki östrojenin de etkisini artırır. Kanser oluşum riskini azaltmak için lahanagiller olarak adlandırılan sebzelerden; günde 3-5 porsiyon tüketilmelidir.

BRÜKSEL LAHANASI

C vitamini, K vitamini, folat, beta karoten, B6, B1 vitamini ve diyet lifinin çok iyi bir kaynağı olan brüksel lahanası aynı zamanda potasyum, manganez ve omega-3 yağ asitleri, demir, fosfor, magnezyum, B2, E vitamini, bakır ve kalsiyumdan da zengindir. 100 gramında 63 kalori vardır.

156 gram Brüksel lahanası günlük C vitamini ihtiyacının yüzde 100`ünü karşılar. Brüksel lahanası; kolonda kanser hücrelerinin gelişimini yüzde 47-52, akciğerdeki gelişimini yüzde 27-67 oranında azaltır ve kesin bir şekilde akciğerdeki kanser öncesi lezyonlarını yüzde 85-91 arası küçültür.

Cilt sağlığı için önemli bir antioksidan olan C ve A vitaminini yüksek miktarda içermesi, düzenli olarak brüksel lahanası tüketen bireylere büyük bir avantaj sağlar.

Aynı grupta bulunan diğer sebzelerle benzer fayda göstermesinin yanı sıra, özellikle hamilelikte bolca tüketilmesi faydalıdır. Kaynak:iyibilgi.com

MOR KARNABAHAR bir brokoli çeşididir

Mor karnabahar

Mor karnabahar, aslında bir brokoli çeşididir ve pişirildiğinde rengi yeşile döner. Turpgiller familyasındaki sebzeler kanserle savaşıcı özellikleriyle bilinir. Karnabaharda vücudumuzun, hücrelere zarar verebilecek ve kanser riskini artırabilecek toksinlerden kurtulmasına yardımcı olan antioksidan ve sülfür bileşikleri bulunur.

bir lahana çeşidi olarak KARNABAHAR

Aslında, botanik açısından başlı başına bir bitki türü değil çok eskiçağlarda yabani lahanadan insan eliyle türetilmiş bir çeşittir.
Aslında, lahananın çiçek saplarının kısalıp etlenmesiyle lahanadan türemiştir. Yenen kısmı, henüz açmamış yoğun çiçek durumudur. Yurdumuzda;
1- güzlük turfanda karnabahar,
2- kışlık karnabahar
3- mart karnabahar
olmak üzere üç çeşidi vardır.
Karnabahar ın Faydaları
Karnabahar bürüksel lahanası, lahana ve brokolinin de içinde bulunduğu Brassicaceae ailesinden gelmektedir.

Karnabahar dediğin aslında yalnızca üniversite eğitimi almış bir lahanadır.

Bir tür krüsiferdir: yanı �aymak�adı verilen sülfür içerikli bir gövde veren sebzelerdendir. Karnabahar mor ve beyazdan açık yeşile kadar farklı renk ve şeklilerde olabilir. Uç ana gruba ayrılır: beyaz karnabahar, brokobahar (brokoli ve karnabaharın karışımından oluşan bir tür) ve san yeşil renkteki romaneske Amerika�a en çok gömlen türü beyaz olanıdır, mor ve yeşil renkteki türleri en çok İtalya�a rağbet görür.

Karnabaharın Tarihi

Karnabahar Anadolu kökenli bir bitkidir ve bu topraklarda M.O. 600 yılından beri yetiştirilmektedir. Anadolu�an önce italya�a daha sonra on altıncı yüzyılda Fransa ve Avrupa�a ve oradan da İngiltereye yayılmıştır. 1600′lü yılların başında ingilizler tarafından Kuzey Amerika�a taşınmıştır ve o zamandan beri burada yetiştirilmeye devam etmiştir

Karnabahar Nerede Yetişir?

Karnabahar, Amerika, Türkiye, Fransa, italya, Hindistan, Çin, Kanada ve Meksika�a yetiştirilmektedir. Amerika�a Kaliforniva, karnabahar üretiminde baş sırada yer almaktadır
Karnabahar lif ve C vitaminleri açısından zengin olduğu gibi ayrıca B vitamini kaynağı olan biotin ve folat içerir. İçindeki sülforofan maddesi kansere neden olan kimyasalları bloke eden karaciğer enzimleri üretmeye yarayan bir fitokimyasaldır.

Karnabaharın içinde bulunan bıotin suda çözülebilen bir vitamindir ve saçlarda kepek oluşumunu engeller. Biotin ayrıca tırnakları güçlendirir ve kırılmalarını önler. Geceleri dişlerini gıcırdatanlarm yatmadan önce karnabahar gibi kıtırlı yiyecekler çiğnemeleri önerilir.

Tam Bir Hayat Kurtaran!

Kanser: İngiliz Kanser Araştırmaları Dergisi �de yayınlanan bir makalede kanser riskini azaltan maddelerin arasında indol 3 karinol (I3C) de sayılmıştır. Bu araştırmaya göre yediğimiz yiyeceklerin kanser olma riskinde önemli bir etkisi var. Göğüs kanseri üzerine yapılan araştırmalar da bunun altını çiziyor. Yapılan araştırmalara göre hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde karnabahar gibi krusifer sebzelerde bulunan kimyasal sülforafanm akciğer kanserinde kanserli hücrelerin yayılmasına engel olduğu gözleniyor ve insan hücreleri üzerinde deney tüplerinde yapılan deneylere göre prostat kanserinde, kanserli hücrelerin büyümesinin bu madde sayesinde önlendiğini gösteriyor.
Eklem Yapısı: Yaşlı kadınlar üzerinde on yıldır devam eden bir araştırmaya göre krusifer sebzelerle beslenen kadınlarda romatoid artrit riskinin daha az olduğu gözlenmiştir.

Seçim Ve Saklama:

Karnabahar alırken göbeklerin beyaz ya da krem rengi olmalarına dikkat edin,
1 Karnabaharı buzdolabında başı yukarı bakacak şekilde muhafaza edin.Böylelikle nem oluşumunu ve çürümeyi engelleyebilirsiniz.Sebze bölümünde beş güne kadar muhafaza edilebilir.
Hazırlama Ve Servis Önerileri:
Karnabaharın dış yapraklarını aldıktan sonra sapım kesin ve çiçekleri soğuk suyla iyice yıkayın.
Buharda buğularken kokuyu önlemek ve besin değerinin azal masını engellemek için çiçekleri beş dakikadan fazla pişirmeliyim.
�Karnabaharı alüminyum tencerede pişirirseniz rengi sararacaktır; demir tencerede pişirecek olursanız rengi mavi yeşilimsi bir hal alır. 9 Karnabaharı sebze sosu ya da salata sosuyla çığ yiyebilirsiniz.
�Çiğ karnabaharı yeşil salatalara karıştırabilir, pişmiş halini iseçorbalarda, çüvec ve böreklerde kullanabilirsiniz.
�Karnabaharı pişirdikten sonra patates püresiyle karıştırabilirsiniz.


Kremalı Karnabahar Çorbası

Senis: 6 kişilik �Hazırlama ve pişirme: 60 dakika

Bu tarif 6 adet enerji deposu yiyecek içerir.

Malzemeler:
500 gram taze karnabahar
4 adet orta boy patates, rendelenmiş ya da küp küp kesilmiş
1 büyük boy soğan, doğranmış
1 yemek kaşığı zeytinyağı 3 su bardağı tavuk suyu
2 su bardağı yağsız süt ya da az yağlı soya sütü V2 çay kaşığı toz karabiber
2 çay kaşığı kırmızı acı biber sosu
2 çay kaşığı kekik
Tuz

Hazırlanışı:
Saydamlaşan kadar soğanı tavada soteleyin. Karnabaharı başka bir tencerede kısık ateşte haşlayın. Haşlandıktan sonra suyunu boşaltın ve patatesleri, soğanı, tavuk suyunu, süt, biber ve acı biber sosunu ekleyip pişirmeye devam edin. 40 dakika kadar pişirdikten sonra ateşten alın ve karışımdan birer ikişer bardak alarak tamamen sıvı hale .selene dek blenderden geçirin. İsteğe göre tuz ekleyin.
Besin Ogeleri:
Kalori: 190; Toplam yağ:7gr. ;Doymuş yağ oranı: 1.5gr. ; Kolesterol: 5mg. ; Sodyum: 115 mg.; Toplam karbonhidrat: 27gr. ; Lif: 4gr. ; Seker: 8sr. ; Protein: 7sx




Lahanaya çok yakın akraba olan karnabahar lezzetli ve sevilen bir kış sebzesidir. Aslında, botanik açısından başlı başına bir bitki türü değil çok eskiçağlarda yabani lahanadan insan eliyle türetilmiş bir çeşittir. Bugün sebze olarak yararlandığımız lahananın da atası olan yabani lahana anayurdu Akdeniz kıyılarından alınarak dünyanın çeşitli yerlerine götürülmüş ve sebze olarak yararlanılan pek çok çeşidi geliştirilmiştir {bak. Lahana). Avrupa'ya ilk kez Kıbrıs ve Girit'ten yayıldığı sanılan karnabahar ülkemizde en çok Ege Bölgesi'nde yetiştirilir.
Karnabaharın lahana yaprağına benzeyen iri yaprakları toprağın yüzeyinde rozet biçiminde öbekler oluşturur. Yaprakların en ortasında etlenerek birbirine bitişmiş ve sıkı bir baş biçimi almış beyaz renkli çiçek kümesi yer alır. İşte karnabaharın sebze olarak yenen bölümü bu çiçek kümesidir. Karnabahar aslında ikiyıllık bir bitkidir. İlk yıl, çiçekleri toplanmayıp yerinde bırakılırsa ertesi yıl meyve ve tohuma dönüşür.
Protein ve C vitaminince zengin bir ürün olan karnabahar değerli bir besindir. Çeşitli iklim ve toprak koşullarına uyum sağlayabilen bu bitki en çok tohumdan yetiştirilir. Bunun için tohumlar önce yastıklara ekilir, 57 hafta sonra gelişen fideler asıl yerlerine aktarılır. Hasat erkenci çeşitlerde dikimden 7090 gün, geç çeşitlerde ise 100120 gün sonra yapılır. Karnabahar çiçekleri güneş ışığının etkisiyle kolayca sararıp, kirli bir renge dönüştüğü için genellikle hasat edilene kadar üzeri yapraklarla örtülerek korunur.

KAİ LAN (ÇİN BROKOLİSİ)

Products - Kai Lan (Brassica alboglabra)

Kai Lann

Kai Lan (Brassica alboglabra), also commonly known as "Chinese Broccoli", is part of the mustard family, similar to that of the European Broccoli. The youngest plant parts are preferred, as they are the sweetest and most tender part of the plant. Kai Lan can be eaten fresh or boiled, steamed or fried.

It is a stout plant, with most varieties growing to about 18inc (45cm) when mature. It has flat and broad leaves, and stalks that are thick and sturdy. Unlike their European counterparts, the Chinese Broccoli has loose buds that do not form a part of a large head. The flower stems are chunky, succulent and very smooth on average 1/2 to 3/4 in (1-2cm) in diameter. The whole flowering shoot is much "meatier" then the Choi Sum shoots.

Kai Lan is essentially green or a distinct blue-green, although most varieties have a slight grey, waxy outer look. Depending on the variety they can be dull or glossy, smooth or wrinkled, round or narrow and pointed.

Although it is a perennial plant, commercially it is grown as an annual crop. It can spreads up to 40 cm in diameter and can reach 45 cm in height. Kai Lan has some frost tolerance and can be grown all year round. However, it is vital to select the right variety for the time of year. Trials that have been conducted indicate that late Spring and Summer are the best times to grow Kai Lan. The growth of Kai Lan is very slow from Autumn onwards.

Production

Kai Lan is normally direct seeded into rows 30-35 cm apart, with 10-20 cm between plants being recommended and hand thinning is needed to get the required plant spacing. The seed germinates quickly (3-6 days in summer, longer in winter). Harvesting can be ready in about 65 days in the summer months. If the plant spacings are reduced from 30 cm to 20 cm and to 10 cm, it will result in a progressive increase in fresh weight yield per hectare. However, at closer spacings the maturation process is slower and less fibrous plant tissue is produced. Also, the competition for the nutrients can reduce the mineral content of plants and the dense leaf canopy can make it harder to control pests and disease.

Harvesting

Harvesting is done by hand and the timing is critical. The shoots are cut well before any of the buds begin to open. Regrowth can lead to further harvests from the same crop. Only a few other vegetables can be harvested commercially more than once. Ideally it should be harvested in the cooler parts of the day and cooled to 0-2oC (not frozen) as soon after picking as possible and stored in a high relative humidity between 90-100%.

Other Names

Chinese Broccoli, Chinese Kale, Jie Lan, Gai Lan and leaf broccoli.

Cooking Methods

Kai Lan is generally cooked in much the same way as Choi Sum usually stir-fried, either on its own or with meat and prawns.

Try our Kai Lan recipes:
Noodles with garlic beef and Chinese broccoli (kai Lan), Plum-glazed duck, Steamed Fish with Chilli Dressing served with Kai Lan, Squid with Chinese Broccoli (Kai Lai), Mixed vegetable stir-fry, Stir-fried eggplant tofu (pad makeua tao hu), and Scallops in Chilli Black Bean Sauce on Gai-Lan (Chinese broccoli) and Enoki Mushrooms.

Our Availability
UK: March-December CHINA: December-March

ÇİN LAHANA ÇEŞİTLERİ

Rokewood Ltd
Jobs & Careers | Useful Links | Glossary | Contact Us | Site Map

Products

The products section contains links to our vegetable and output per week.

PRODUCT NAMEOther NameAVAILABILITYOUTPUT PER WEEK
Choi SumBrassica parachinensisMid March - December6000kg
Pak Choi - whiteBrassica chinensisMid March - December10000kg
Pak Choi - greenBrassica chinensisMid March - December10000kg
Kai ChoiBrassica junceaMid March - December4000kg
Kai Lan - Chinese broccoliBrassica alboglabraMarch - December1000kg
Tong HoChrysanthemum coronariumMid March - December1000kg
Chinese Celery
Mid July - December600kg
Chinese SpinachAmaranthus gangeticusMid July - December1400kg
Ong Choi whiteIpomoea aquaticaJune - Mid September1400kg
Ong Choi greenIpomoea aquaticaJune - Mid September1400kg
Lin ChoiAmaranthus tricolorJune - Mid September1000kg
Tropical flat head cabbage
July - December200kg
Kau Kee

200kg
Tait Choi

200kg
Chinese Lettuce
May - December500kg
CorianderCoriandrum sativumMay - December500kg
New Products
Pak Choi - PurpleBrassica chinensis

On Trial 2006
Mini Chinese Cabbage

200kg
Watercress

200kg


Ong Choi White Pak Choi Packed Pak Choi


Vegetables - Chinese Cabbage Seeds

Feel free to browse our fine selection of vegetable seeds. Clicking on the photo or name of any vegetable will take you to a page containing more information about that species. Also note that larger quantities of vegetable seed can be purchased by clicking on the drop-down menu.

Canton-Pak-Choi-Chinese-Cabbage.gif
Chinese Cabbage Seeds - 'Canton Pak Choi'

Pak Choi is a Chinese vegetable variety that is grown for a multitude of uses. It can be used at many different stages for additions to soups, salads, and meats, etc. The heads have thick, white ribs, and is also called “Bok Choy” in some locations. Matures in approximately 50 days.

Quantity:
Mibuna-Chinese-Cabbage.gif
Chinese Cabbage Seeds - 'Mibuna'

Mibuna plants grow about a foot tall and produce clusters of pencil-thin white stalks with delicate, slender leaves. This Japanese green is related to Mizuna and has a mildly sharp, mustard-like flavor. Ideal for mixed salads, cooked greens, and pickling! Cut for baby leaves as early as 21 days and matures in 40 days.

Quantity:
Michihili-Chinese-Cabbage.gif
Chinese Cabbage Seeds - 'Michihili'

Solid, crisp cylindrical heads of Michihili average 16-18" tall x 4" in diameter with dark-green leaves and a well blanched interior. This well-known, sure-heading variety accounts for a high percentage of Chinese cabbage grown for market in the United States. Relative maturity varies from 55 to 100 days.

Quantity:
Tat-Soi-Chinese-Cabbage.gif
Chinese Cabbage Seeds - 'Tat Soi'

This herb is a great addition to salads and stir fries with its mild flavor! Very tender as well as nutritious! Planted thick for the baby leaf market, these small dark green shiny spoon shaped leaves are ready to harvest in 21 days after sowing. Spaced further apart leaves form a compact, thick rosette in 45 days, perfect for bunching. Cold tolerant, able to withstand temperatures as low as 15 degrees Fahrenheit! Average water needs. Attractive to bees, butterflies, and/or birds.

Quantity:
Wong-Bok-Chinese-Cabbage.gif
Chinese Cabbage Seeds - 'Wong Bok'

Wong Bok has a softer texture than that of regular cabbage and a delicate mustard-like flavor. Great tasting, nutritious addition to salads, stir-fries, etc! Heads may grow up to 10 lbs! Heat and drought tolerant and great for summer and fall planting!

Quantity:





White Stem Pak Choi (Brassica rapa rosularis, Brassica rapa var chinensis)

Also known as:

baby bok choy, celery mustard, Chinese chard, Chinese mustard, Chinese white cabbage, rosette bok choy, spoon shaped bok choy

Chinese Pak Choi #056 Dwarf 4", Hybrid #400 Dwarf Pak Choi #273 Extra Dwarf Pak Choi #274

Joi Choi, Hybrid #122 Medium Pak Choi #298 Taisai #183 Tatsoi #062

Tatsoi Savoy #350 Toy Choy, Hybrid #328

Green Stem Pak Choi (Brassica rapa var chinensis)

Also known as:

green baby pak choy, Shanghai Chinese chard, Shanghai pak choy

Hanakan, Hybrid #379 Mei Qing Choi, Hybrid #121 Pak Choi Green #059 San Fan, Hybrid #299


Specialty Pak Choi (Brassica rapa var chinensis)

Also known as:

celery mustard, Chinese chard, Chinese mustard, Chinese white cabbage

Fun Jen, Hybrid #265
Golden Yellow, Hybrid #254
Purple Choi Hybrid #411
Red Violet Tatsoi, Hybrid #369







This Asian vegetable is also called...

China: bok choy, pak choi, bai cai, paak tsai, qing cai, tsing pak choi

Indonesia: pecai, pecal, petsai, petsay, samho, sesawi putih

Japan: shakushina

Korea: bok choy

Malaysia: sawi, sawi puhit

Philippines: pechay, petsay

Sri Lanka: kala gowa

Thailand: ang chaithao, phakkaat farang, phakkaet bai

Vietnam: cai be trang, cai thia, cai thuong hai